Proje, Prof. Dr. Musa Şahin ve Doç. Dr. Sema Sağlık koordinatörlüğünde yürütülürken, sanatçı ve yönetmen Semih Doğan’ın katkılarıyla gazilere yönelik etkinliklerin belgesel haline getirilmesiyle taçlandı.

Sanatçı ve yönetmen Semih Doğan, yaratıcılık ve hayal gücüyle öne çıkan bir isim. Sosyoloji bölümü mezunu olan ve Sadri Alışık Kültür Merkezi'nde aldığı eğitimle yönetmenlikte de derinleşen Doğan, Hasan Tolga Pulat’ın Kadraj Akademisi'nde oyuncular yetiştirerek sanatın farklı alanlarına dokunuyor. Geçmişte hem yazarlık hem de yönetmenlik alanlarında başarılı projelere imza atan Doğan, şu sıralar Kıbrıs Barış Harekâtı gazilerinin hikayelerini konu alan belgeseliyle dikkat çekiyor.

Bu anlamlı projede, gazilerin savaş deneyimlerini, yaşamlarını ve hissiyatlarını anlatırken şahsi hikayelerine odaklanıldı. Doğan, bu belgeselin ortaya çıkış sürecini, yaşadığı zorlukları ve ilham aldığı anları paylaştı.

“Gazilerin Duygularına Dokunmak, Çok Değerliydi”

Gazilerle birebir çalışmanın kendisi için derin bir deneyim olduğunu belirten Semih Doğan, şu ifadeleri kullandı: “Bu belgeseli hazırlamak oldukça duygusal ve öğretici bir süreçti. Tarihin bireysel ve insani yüzünü görmek çok değerliydi. Gazilerimiz başımızın tacı. Saha çalışmaları öğrencilerimiz tarafından yapıldı, ben ise projeyi İstanbul’dan yönetmek durumunda kaldım. Görüntüler izlenmeye başlandığında, savaşın sadece tarihsel bir olay olmadığını; bireylerin ruhunda derin izler bıraktığını hissettim.”

‘Bir İdam Mahkumunun Son Günü’ Yalova’da Sahnelenecek ‘Bir İdam Mahkumunun Son Günü’ Yalova’da Sahnelenecek

Belgeselin İnsanı Odaklayan Yaklaşımı

Kıbrıs Barış Harekâtı gibi bir konuyu aktarırken, bireylerin yaşadıklarına öncelik verdiklerini belirten Doğan, şu detayları paylaştı: “Belgeselin ana temalarından biri, gazilerimizin kişisel hikayeleriydi. Onlara kendi yaşam tecrübelerini anlatma fırsatı verdik. Gazilerimiz savaşın içine birdenbire nasıl düştüyse, izleyici de benzer bir hisse kapılmalıydı. Gazi Hasan Sağlık’ın ilhamıyla savaşa giden bir baba ve ondan haber alamayan bir aile hikayesi yarattık.

Hikayeler, eski fotoğraflar, mektuplar ve arşiv görüntülerinin de desteğiyle canlandı. Bu yöntem, izleyicilere gazilerin hissettiklerini daha derinden hissettirme amacı taşıyordu. Savaşın bir zafer olması kadar, büyük fedakarlıkları ve kayıpları da vurguladık.”

Zorluklarla Nasıl Başa Çıkıldı?

Belgesel sürecinde duygusal zorluklarla karşılaştıklarını aktaran Doğan, gazilerin bazı anıları anlatırken zorlandıklarını belirtti: “Bazı anılar, çok derin acılar taşıyor ve konuşulması kolay olmuyordu. Bu nedenle, gazilerimize rahat bir ortam sağlamak çok önemliydi. Ayrıca, saha ekibi ile İstanbul’dan sürekli iletişim halinde olmak da bir diğer zorluktu. Ancak, ekibimizin disiplinli çalışması sayesinde bu engelleri aştık.”

Genç Kuşaklara Bir Miras

Doğan, belgeselin genç kuşaklar üzerinde yaratabileceği etkinin altını çiziyor: “Kıbrıs Barış Harekâtı gibi olaylar, sadece tarih kitaplarında yer alan bilgilerden ibaret değil; gerçek insanların hayatlarına dokunmuş olaylar. Belgeselimiz, gençlere tarihin insani yüzünü gösterebilir ve onlara vatan sevgisi, dayanışma ve fedakarlığın anlamını hissettirebilir.”

Gelecek Projeler

Gazilerin hikayelerini anlatmaya devam etmeyi planladığını belirten Doğan, geleceğe dair şu ipuçlarını verdi: “Tarihi olaylara tanıklık etmiş kişilerin hikayelerini belgelemek, bu anıları gelecek nesillere aktarmak benim için çok önemli. Ayrıca, insan hakları mücadeleleri ve toplumsal dayanışma temaları da odaklanmak istediğim diğer alanlar. Tarihimize ve kahramanlarımıza sahip çıkmalıyız.”

Muhabir: Sezgin Altınel